Belki de hayatta alınması en zor kararlar romantik ilişkilerimizle ilgili olanlardır… Sakin ve mantıklı düşünmeye çalışmak, yoğun duygulara kapıldığımızda imkansıza yakın bir iş haline gelir.
“Nasıl bir partner seçmeliyim? Heyecan verici birini mi seçmeliyim yoksa beni dengeleyen ve sakinleştiren birini mi seçmeliyim?”, “Şu anki romantik ilişkimde neden mutsuz hissediyorum? Ne gibi değişiklikler olmalı?” Yaparım?” veya “Romantik ilişkim şu anda iyiyse, bu onu bir sonraki seviyeye taşımam gerektiği anlamına mı geliyor? Bu neye benziyor ve romantik ilişkimizin gelişmesi için önemli olan nedir?”
Aşkta çok fazla belirsizlik olabilir – bu zor soruların ‘doğru’ cevaplarını nasıl bilebiliriz?
Araştırmalar, bireylerin ihtiyaçlarının algılanan tatminine dayalı olarak bir ilişkide kalma veya ilişkiden ayrılma konusunda kararlar aldıklarını göstermektedir. Kendi ihtiyaçlarınızı göz ardı etme pahasına eşinizle ilgilenmeye odaklanma tuzağına düşmek çok kolaydır – bu, yalnızca gücenme ve yıkıma yol açan bir modeldir. Sağlıklı bir ilişki için hem kendinizin hem de eşinizin istek ve arzularını değerlendirmek çok önemlidir.
Bu teoride kulağa harika gelse de, pratikte uygulaması genellikle zor olabilir: kendi ihtiyaçlarınızı belirlemek zordur, başkalarının ihtiyaçlarını da çoğu kere fark edemeyiz bile.
Bununla birlikte, çözüm basitçe şefkat göstermekte olabilir. Dikkat, empati, nezaket ve ilginin birleşimi; sağlıklı bir ilişki için çok önemli bir yapı taşıdır.
Şefkat uygulamanın bir kısmı, bakış açılarının ve ihtiyaçların farklı insanlar arasında büyük farklılıklar gösterdiğini kabul etmektir. Sizin belirli bir dizi beklentinizin olması, eşinizin de aynı beklentilere sahip olduğu anlamına gelmez. Kişilik tipimize bağlı olarak sevgiyi çok farklı şekillerde, ya onay sözleri, hediyeler, hizmet eylemleri, kaliteli zaman ya da fiziksel temas yoluyla gösterebiliyoruz. Bir kişinin en çok ifade ettiği aşk dili, onların romantizme olan tüm bakış açısını belirler, şefkat gösterme ve gösterilmek isteme şeklini şekillendirir.
Bu farklılıkların ışığında, diğer kişiliklerin dünyayı nasıl gördüğü ve onunla etkileşime girdiği farklı yollara dair güçlü bir anlayış geliştirmemiz önemlidir. Çoğu zaman başkaları bizim anlamadığımız davranış kalıpları sergilediğinde, ilk tepkilerimiz hüsran ve hatta öfke olur. Enneagram, yalnızca kendimizi daha iyi anlamamıza değil, aynı zamanda çevremizdeki insanların gerçek duygularına dair daha fazla içgörü sağlamamıza olanak tanıyan güçlü bir araçtır – romantik yaşamlarımızda derin bir empati ve hoşgörü düzeyi sağlar.
Hem bireysel ihtiyaçlarımızın hem de partnerlerimizin ihtiyaçlarının farkında olduğumuzda, kendimize ve birbirimize şefkat gösterebiliriz. Bu da her bir kişinin romantik bir ilişkiden ne istediği ve beklediği konusunda net standartlar belirlememizi sağlar. Siz ve eşiniz standartlarınızı belirledikten sonra, ilişkinin bu standartları karşılayıp karşılamadığını ve ihtiyaçlarınızın karşılanıp karşılanmadığını belirlemek için ikiniz de nasıl davrandığınıza bakabilirsiniz. Bu, ikinizin de ilişkide mi yoksa ayrılıkta mı kalacağınızı bilmenize yardımcı olabilir.
Enneagram, her biri tamamen farklı iletişim kurma, kendini ifade etme ve dünyayı görme yollarına sahip dokuz farklı kişilik tipini çok net ve dinamik şekilde ortaya koyar. Bu bilgi sağlıklı ilişkiler geliştirmekte bize yol gösterici olabilir.